Bir zamanlar soyle bir espri vardi." Sekerim oglen yemegini Paris' te, aksami da Berlin'de yiyecegim." O kadar olmasa da ona benzer birsey yaptik biz de...Hafta sonumuzu Kanada da gecirdik.Daha once cok ozel bir yerde cok guzel bir tevafukla tanistigimiz Leyla Abla lara misafirlige gittik.Yine cok guzel bir tevafuk ki, esimin arkadasi da onlarla ayni apartmanda oturuyormus.Yani bir tasla iki kus vurmus olduk.Kanada' yi cok merak etmekle birlikte arkadaslarimizi da gormeyi istedik ve vizeleri alip dustuk yollara.Hava Syracuse de cok yagisliydi giderken.Ben burada boyleyse Toronto'da daha kotudur diye uzulurken, Toronto' ya yaklasirken hava birden acilmaya basladi. Ontario golu muhtesem buyukmus. Daha once Oswego ya gittigimde de gormustum...Okyanus kiysinda saniyorsunuz kendinizi. Ontario manzarali Toronto kucuk bir Manhattan gibi geldi bana. Binalar Amerikadakilere gore daha modern daha hos gorunumlu bence.Amerikadan farki insanlar cok yuksek apartmanlarda oturuyorlar hause larda oldugu kadar.Ben Syracuse de bu kadar cok yuksek apartman gormemistim.Ozellikle gol kiyisindaki apartmanlar harikaydi.
Giderken Syracuse den arkadasim Filiz, " gidince Yusuf amcalari da bulun" dedi. Tabi ki Yusuf amcalar da ayni apartmandaymislar. Cok dilli seker bir kizi var.Onunla tanistim.Ruveyda...Blog kardesligi baslattik zaten Ruveydayla.Birbirimizi bloglarimiza ekledik.
Hersey icin tesekkur ediyorum.Leyla ablacim Bizi cok guzel agirladin ellerine saglik hersey icin.Ruveydacik sana da tesekkurler insallah birgun yine biryerlerde karsilasiriz..
Tuesday, October 11, 2005
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
No comments:
Post a Comment